Kanal Tedavisi

/ / Genel, Tedaviler
dis-kanal-tedavisi-kadikoy

Sağlıklı dişler, tüm vücudumuzun sağlığı için gereklidir. Dişlerin bakım ve temizliği düzenli yapılmadığında dişlerde tartar, renk değişimi, çürük gibi sorunlar yaşanır. Bunların en ciddisi ise diş çürükleridir.

Dişte oluşan çürük zamanla dişin içindeki damar ve sinirlerden oluşan canlı dokuya yaklaştığında çürüğe sebep olan bakterilerin oluşturduğu asitler bu dokuyu yani pulpayı etkiler ve tedavi edilmezse pulpayı öldürür. Pulpanın iyileşemeyecek şekilde zarar görmesi halinde uygulanan tedavi yöntemine kanal tedavisi adı verilir. Endodonti olarak da ifade edilen bu tedavi yönteminde amaç sağlığı bozulan bir dişin temizlenerek ağızda tutulmasını sağlamaktır. Dişin içindeki sinirlerin alınması ve bakterilerden arındırıldıktan sonra genişletilmiş kanalların doldurulmasına dayalı bu tedavi yöntemi sayesinde dişin estetik ve işlevsel açıdan devamlılığı sağlanır. Kanal tedavisi yaptıranlar diş kaybını önlemek suretiyle hem maddi açıdan kişiyi zorlayacak farklı tedavilerin önlemini almış olur hem de tedavi süreci daha uzun ve acılı yöntemlerden kurtulmuş olur.

Kanal tedavisinin ilk aşaması tedavinin ağrısız olması için dişe anestezi yapılmasıyla başlar. Ardından çürük temizlenir ve pulpadaki hastalıklı sinir ve doku artıkları temizlenir. Kök ucuna kadar genişletilen kanallar uygun dolgu malzemeleri ile doldurulur. Eğer tedavi birden çok seansta tamamlanacaksa seanslar arasında dişe geçici dolgu yapılır. Tedavinin tamamlanmasıyla dişteki madde kaybına bağlı olarak dolgu ya da kaplama ile diş yenilenir. Kanal tedavisi yaptıranların tedavi seansları arasında ağrı veya yüzde şişme gibi nadir şikayetleri olabilir. Bu tarz şikayetlerin kaynağı bakterilerin oluşturduğu reaksiyondur ve hekiminizin yapacağı pansumanlarla düzeltilir. Pansuman araları gereğinden fazla uzatılmamalıdır. Aksi takdirde yeni bakteriler oluşabilir.

Tedavi süresince dikkat edilmesi gereken diğer noktaları şöyle maddeleyebiliriz:

• Tedavi sırasında uygulanan lokal anestezi nedeniyle oluşan uyuşukluk nedeniyle farkında olmadan dil, dudak veya iç yanak gibi bölgeler ısırılabilir. Bu nedenle anestezi etkisindeyken bir şeyler yemek ya da aşırı sıcak-soğuk içecekler içmek doğru değildir.

• Kanal tedavisi seansları arasında dişte geçici dolgu bulunduğundan dişinizi sert gıdalar yemek için kullanmak doğru değildir. Dişin üzerine daimi restorasyon yapılana kadar kırılgan olduğu unutulmamalıdır. Hatta tedavi yapılan dişin üzerine dışarıdan kuvvet gelmemesine de dikkat etmek gerekir.

• Tedavi sırasında yapılan geçici dolgular sertleştiklerinde bile kolay aşınabilen, kırılabilen maddelerdir. Bu maddeler kırılırken etrafındaki diş dokusu çok incelmişse dişi de kırabildiğinden tedavi süresince çenenin diğer kısmının kullanılması daha doğru olur.

• Geçici dolgu yapıldığında ağrısı geçen birçok hasta tedaviyi yarım bırakabiliyor. Ağrının geçmiş olması tedavinin tamamlandığı anlamına gelmez. Bu ihmal tedavisi yarım kalmış bir dişin birkaç ay sonra çekilmesine sebep olur. Bu nedenle tedavi sürecinin aksatılmadan tamamlanması gerekir. Kanal tedavisinin süresi dişteki sorunun büyüklüğüne göre değişir. Bazen tek seansta tamamlanabileceği gibi bazen birçok seans gerekebilir. Tedavinin tamamlanma ölçütü dişteki enfeksiyonun iyileştirilmesidir. Tedavi, dokulardaki iyileşme tamamlanana kadar devam eder. Bu süreç ortalama 2-3 seanstır.

• Kanal tedavisi gören dişler canlılığını yitirdiği için diğer dişlere oranla daha kırılgandırlar. Bu nedenle tedavi süreci tamamlandıktan sonra hekiminizin size uygun olarak belirleyeceği porselen kron, porselen dolgu gibi bir uygulamayla kanal tedavisinin restore edilmesi dişinizi uzun yıllar kullanabilmeniz için önemlidir.

Kanal tedavisi yaptıranların en çok endişe duyduğu noktalardan biri de sürecin ne kadar ağrılı geçeceğidir. Tedavi öncesi uygulanan lokal anestezi sayesinde ağrı hissedilmez. Basit bir dolgudan farklı yanı tedavi sürecinin biraz daha uzun olmasıdır. Tedavi bittikten sonra doğal dokulardaki dejenerasyon birkaç gün süreceği için dişin üzerine bastırıldığında ağrı olabilir. Hekimin önereceği ağrı kesici ve ödem çözücü özelliklere sahip bir ilaç bu şikayeti ortadan kaldıracaktır. Tedavi sonrası yaşanabilecek bir başka sorun yüzde veya dişin olduğu bölgede şişliktir. Bu durumda da hekiminizin yönlendirmesi ile bir antibiyotik kullanarak sorunu çözebilirsiniz.

Kanal tedavisi yaptıran kişi tedavinin bitiminde yapılan kalıcı dolguda yükseklik hissedebilir. Bu durumda hekime başvurarak dolgudaki sorunun giderilmesini istemelidir. Kanal tedavisi yapılmış dişlerde bulunan dolgular zamanla aşınabilir. Aşınmış olmasına rağmen dişin tabanında bulunuyor ve kanalları kapatıyorsa sorun olmaz. Ancak büyük bir kısmı aşınmışsa ve kanalları kapatmıyorsa dolgunun yenilenmesi gerekir. Aksi takdirde dişin tamamen kaybedilmesi söz konusudur.

Çürümüş bir dişin çekilmesi çok kolay bir işlemdir. Önemli olan kanal tedavisi başarılı şekilde yapılmış bir dişin uzun yıllar kullanılabilmesidir. Ağızda kanal tedavisi yapılarak kalan diş, ölü olsa da en azından kendi dişiniz olarak çiğnemeye yardım edecek, estetiği bozmayacaktır. Tedavi görmüş bir dişin çürüme veya kırılma riskinin sağlam bir dişinkinden fazla olduğu unutulmaması gereken bir gerçektir. Ancak tedavisi yapılan dişin tekrar çürümesini önleyici tedbirler alınırsa, kanal tedavili diş ömür boyu bile ağızda kalabilir. Alınabilecek en önemli tedbir ise diğer dişlere uygulanan temizlik ve bakımın tedavisi yapılmış dişlere de uygulanmasıdır. Ayrıca düzenli olarak yapılan doktor kontrolleri de alınacak ve olması gereken diğer bir tedbirdir.